Warning: A non-numeric value encountered in /usr/www/users/nesslj/wp-content/themes/rttheme17/content_generator.php on line 116

sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları

Bu süre içinde cevap verilmez ise, istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bitiminden itibaren idari dava açma süresi içinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açabilirler.” denmektedir. TSK’da görevli devlet memurları disiplin suç ve cezaları bakımından iki farklı disiplin rejimine tabidirler. Bu bakımdan hangi disiplin cezalarına karşı yargı yolunun açık, hangilerine karşı ise kapalı olduğu önem arz etmektedir. Türk hukuk sisteminde idari işlem ve eylemlerin denetimi, ilk olarak 1961 Anayasasının başlangıç kısmında yer almış; aynı Anayasa’nın 114. Maddesinde ise idarenin hiçbir eylem ve işleminin yargı denetimi dışında bırakılamayacağı esası getirilmiştir. 1982 Anayasasında da (md.125/1) “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu(nun) açık” olduğu belirtilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin disiplin cezalarına karşı korunmasını sağlayan en etkili önlem yargısal başvurulardır. Bütün idari işlemler gibi, disiplin cezaları da yargı organının denetimine tabidir. Disiplin cezalarının yargısal denetime tabi olması, hukuk devleti ve kanuni idare ilkelerinin doğal sonucudur[675]. Askeri hâkimlere MSB tarafından verilen disiplin cezalarına karşı mevzuatımızda hiçbir başvuru yolu düzenlenmemiştir. Askeri hâkimlere verilen disiplin cezalarına karşı başvurulabilecek idari veya yargı yolunun düzenlenmemiş olması, 13.

Mahkeme’ye göre üç dört günlük hafif göz hapsi, özgürlükten yoksun bırakma oluşturmaz; çünkü bu cezayı alanların mesai saatleri dışında askeri binalarda kalma zorunlulukları varsa da, bu kişiler kilit altında tutulmamakta ve görevlerini yapmaya devam etmektedirler. Bu kişiler az veya çok askeri yaşamın olağan sistemi içinde kalmaya devam etmektedirler. Disiplin Mahkemesince oda ve göz hapsi cezaları verilebilmektedir (md 46)[551]. Maddesinde üç günden iki aya kadar olarak belirlenmiştir. Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına, sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı disiplin cezası verilebilir. Disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır. Kişi özgürlüğü tüm özgürlüklerin temelini oluşturmaktadır. Be nedenle de  kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı[541] başta İnsan Hakları Evrensel Bildirisi olmak üzere, çeşitli Uluslararası Sözleşmelerde yer alan önemli insan haklarından biridir. Bunlardan biri, “kişi özgürlüğü ve güvenliğinin tanınması”, diğeri de “kişi özgürlüğü ve güvenliğini korumak için alınan önlemler”dir[543]. Rütbenin geri alınması cezası askeri mahkemelerce hükmedilebilecek bir “feri ceza” olduğu gibi, aynı zamanda  AsCK’nun 171. Maddesine bağlı  EK-1 cetvelde  belirtildiği üzere general/amiraller ve Milli Savunma Bakanı tarafından sadece erbaşlara verilebilen bir disiplin cezasıdır. Bu ceza, cezalının rütbesinin kıt’ası huzurunda sökülmesi suretiyle yerine getirilir.

Maddi sebeplere bağlı olarak idari işlemin etkisi ortadan kalktığı tarihten itibaren dava konusuz kalır. Davacının emekli olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılması nedeniyle dava konusu edilen disiplin cezasının dayanak alınabileceği bir işlem kalmamış, hukuki etkisi ortadan kalkmıştır. Davacının statü dışına çıkması nedeniyle dava konusu kalmamıştır.” şeklindeki gerekçeyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, karar vermiştir. Fıkrasının (a) bendine göre kişi özgürlüğünün sınırlanması ancak mahkeme kararına dayanmalıdır. Oda hapsi disiplin cezası ise mahkeme kararına dayanmamakta, disiplin amirinin yetkisiyle tesis edilmiş bir idari işleme dayanmaktadır. (b) bendine göre ise iki ayrı durumda kişi özgürlüğü sınırlanabilecektir.

  • Bir arkadaşımız, bir kasabadakioylarının 15 kat artmak suretiyle, bunu bir başarıolarak ifade etti.
  • Örneğin “…Yaşanan son olay nedeniyle savunmanızı alarak size ceza vermek istemiyorum.

Ancak bu takdir yetkisini kötüye kullanması suç oluşturur. 477 SK’da düzenlenen bir disiplin suçunun işlediğini öğrenen disiplin amirinin, faili bizzat cezalandırması veya disiplin mahkemesinde kovuşturulabilmesi için suç dosyası hazırlayıp teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutanlığa göndermesi gerekmektedir. Maddeleri disiplin amirlerine bu konuda takdir yetkisi tanımaktadır. Maddede; “Disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları bir sene müruruzamana tabidir. Bu müddet cezanın tebliğinin ertesi gününde başlar.” hükmü bulunmaktadır. Bu düzenleme irdelendiğinde tüm disiplin cezalarını kapsamadığı görülmektedir. Maddede sadece disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları (göz hapsi ve oda hapsi) ile ilgili infaz zamanaşımını düzenlendiği, disiplin tecavüzleriyle ilgili verilen hapis cezaları için ve ayrıca hapis cezaları dışındaki cezaların infaz zamanaşımı süreleriyle ilgili bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır. Askeri Yargıtay bir kararında[101] ; “…Sanığın Kışla Nöbetçi Âmiri olan J.Ecz.Tğm. Maddesinde düzenlenen üst’e saygısızlık şeklindeki disiplin suçunu oluşturabileceği…” yönünde karar vermiştir. Ancak, disiplin tecavüzlerinde disiplin amiri AsCK’nun 165. Maddeye bağlı cetveldeki yetkisi dâhilinde verebilir.

Bu durum nedeniyle açılan davalarda AYİM, uyarı yazılarının ceza olarak işlenmesi işlemlerini iptal etmektedir[789]. Maddesine göre aynı kişiyi ilgilendiren birden fazla işlemler arasında maddi ve hukuki bağlılık varsa bu işlemler aleyhine bir dilekçe ile dava açılabilir. Davacının Silahlı Kuvvetlerden ayırma işlemi, yasal kısıtlılıktan yargı yerince incelenemediğine göre ayırma işleminin hüküm ve sonuçlarına dolaylı ya da dolaysız bir etkisi bulunmayan, çıkarılması usulü bir gereklilikten ibaret olan üçlü kararnamenin de incelenme olanağı yoktur. İncelenme olanağı bulunmayan dava reddedilmelidir.”  demiştir[710]. AYİM’nin ilk ve son dereceli yüksek mahkeme olması bakımından istisna kapsamında olduğu da ileri sürülebilecektir. Ancak AYİM’nin görev alanı dikkate alındığında bu istisna kapsamına dahil edilemeyeceği yönünde karar verilmesi ihtimalinin daha yüksek olduğu kanaatindeyiz. Maddesi bünyesinde temyiz hakkını barındırmamaktadır. Anayasa ve 1602 sayılı yasa hükümlerine göre AYİM ilk ve son derece mahkemesi olup kararlarına karşı başka bir mahkemeye başvurulamaz ve kararları kesparibahis. Bu durumun AİHS’ne aykırılık oluşturup oluşturmadığını incelemek gerekir.

Maddesine bağlı cetveldeki yetkileri içinde oda veya göz hapsi cezası verilebilir (AsCK 166/C). Anayasa Mahkemesinin, benzer yetki kanunlarıhakkındaki iptal kararlarına dikkati çektikve görüşülen tasarının kanunlaşmasıhalinde, iptal olasılığının çokbüyük olduğunu yineledik. Hatta, Anayasanın153 üncü maddesinde yer alan, Anayasa Mahkemesi kararlarınınyasama, yürütme ve yargı organlarını,idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileribağlayacağı hükmünü ve Anayasanınüstünlüğü ilkesini hatırlattık.Bu hükümler karşısında böylebir yetki kanunu çıkarmanın Anayasayıçiğnemek, Anayasanın vermediği bir yetkiyikullanmak anlamına geleceğini söyledik. Ne varki, iktidar partilerinin milletvekilleri, bu sözlerimiz karşısında,bizi, hayal görmekle itham ettiler. Değerli milletvekilleri, hepinizin anımsayacağıgibi, Hükümet, kamu personeli ile emeklilerin malî,sosyal ve diğer haklarında düzeltmeler yapmakamacıyla ve bir hizmet verimliliği sağlamak üzere,bir kanun hükmünde kararname çıkarmakiçin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2Ağustos tarihindeki toplantısında bir yetkikanunu tasarısı sunmuştu. Cumhuriyet HalkPartisi Grubu olarak destek vermediğimiz bu tasarı,Türkiye Büyük Millet Meclisinde iktidar partilerinemensup milletvekillerinin olumlu oylarıyla kabul edildi.Ne var ki, Cumhurbaşkanı Sayın SüleymanDemirel, Anayasaya aykırı olan bu yetki kanununu,tekrar görüşülmek üzere TürkiyeBüyük Millet Meclisine iade etti. Söz konusu yetkikanunu, bu kere, Türkiye Büyük Millet Meclisinin30 Ağustostaki olağanüstü toplantısındagündeme getirildi. Kurumlara ve/veya yetkili kıldıkları kişi ya da merciler ile somut olayın şartlarına göre yurtdışında olup olmamasından bağımsız olarak ilgili üçüncü kişi ve kurumlara aktarılabilecek ve ilgili mevzuatta belirlenen süreler boyunca saklanıp gerekli işlemlere tabi tutulabilecektir.

Söz konusu sürelerin geçmesine rağmen yetkili amirin disiplin cezasının silinmesi isteğini kabul etmemesi tekerrür bakımından önem taşımayacaktır. Yani sürelerin salt geçmiş olması tekerrür uygulamasını engellemek bakımından yeterli olacaktır[402]. Siz Bölük ve yoklama ile ilgilenmediğiz için yapıyorum. İdari para cezaları, idari düzene aykırılık nedeniyle, doğrudan doğruya idari mercilerce verilen yaptırım kararlarıdır. Yaptırım olarak bir miktar paranın zorla alınmasını içeren bu ceza niteliğindeki kararlar, yargı organına başvurulmaksızın idarece alınır ve uygulanırlar. İdari mercilerin bu cezaya hükmedebilmesi, cezalarda kanunilik ilkesi gereği kanunda açıkça izin verilmesine ve yaptırımı uygulama yetkisinin idareye tanınmış olmasına bağlıdır. İdare, kanunda düzenlenmemiş hâller için inisiyatif kullanarak bir kabahat veya ceza belirleme yetkisine sahip değildir. İdari para cezası ile karşı karşıya kalan kişiler, bu cezanın hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa idari para cezasının kaldırılması için itiraz ve dava açma hakkına sahiptir. Kabahatler Kanunu kapsamında verilen cezalar için idari para cezası kararının tefhim veya tebliğinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulması gerekmektedir. Ancak bazı kanunlarda itiraz mercii ayrıca düzenlenmiş olup her bir idari para cezası için somut duruma göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Benzer bir davada disiplin amiri tarafından disiplin suçu teşkil eden eylemin kanundaki karşılığı madde numarası yerine, askeri mahkemenin görev alanında giren bir suçun madde numarası yazılmıştır.

Kommentieren

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert.